Ali ŞAHİN


 1961 yılında Kozan(Adana)’da doğdum. İlkokulu bitirinceye kadar çocukluğum köyde geçtiğinden, doğayla içiçe olan bu sürede avcılık ve doğa tutkum kök saldı. İlkokul son sınıftayken bir arkadaşın babasına ait tek dolma tüfekle bir ağaç üzerindeki sığırcık sürüsüne ateş ettiğim ilk avım hala hatırımda. Hani herkesin çocukluğunda muhatap olduğu bir matematik sorusu vardır; “Bir ağaçta on kuş var, tüfekle ateş edip üçünü vurdum, ağaçta kaç kuş kaldı?” “Yedi kuş kaldı” şeklindeki cevaba karşılık soruyu soran; “Bilemedin, hiç kuş kalmaz, diğerleri de uçar gider” dediğini hatırlarsınız. Benim bu ilk tüfek atışımda ağaçtaki kuşların hiç birisini vurup düşürememiştim, tüfek patladıktan sonra hala kuşların hepsi de ağacın üstünde duruyordu.Siz düşünün ne kadar uzaktan ateş etmişim ki, saçma yetişmediği gibi tüfeğin sesi bile kuşları ürkütmeye yetmemiş. Bir kaç dakika içinde tüfeği yeniden doldurup kuşların bulunduğu ağaca epey yaklaşarak ateş ettiğimde ise ağaçta hiç kuş kalmamıştı, hepsi uçup gitmişti... O günden bu yana av hayvanlarına ve avcılığa yaklaşmaya çalışıyorum. Ancak ormanlar ve diğer bitki örtüsü ile yeraltı sularının azalması nedeniyle av hayvanları sürekli olarak benden uzaklaşıyor, yani azalıyor, tükeniyor...


        1983 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra Maliye Bakanlığında memuriyete başladım. 1983-1996 yılları arasında ava gidemedim. 1996 yılında ava yeniden başladığımda kendimi yeniden dünyaya gelmiş gib hissettim, avcılık ve doğa tutkum yeniden filizlendi, fakat onüç yıl önceki dünyaya göre av ve doğa varlığı bakımından daha kıt ve daha kurak bir dünyayla karşılaştım.1998 yılında Orman Bakanlığı ile Avcı Eğitimi ve Yabanhayvanı Üretme Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Avcı Eğitimi Kursunu bitirdim.


         Son bir kaç yıldır gittiğim av sahalarına fırsat buldukça sırf bu iş için aldığım küçük bir kürekle meşe, alıç, iğde vs. gibi ağaç tohumlarını dikmeyi alışkanlık haline getirdim. Beni gören av ekibimdeki arkadaşlar da benim gibi tohum dikmeye başladılar. Her bir avcı senede sadece bir adet ağaç yetiştirmiş olsa bile, doğadan aldıklarımıza karşılık ona sunacağımız bu hediyenin ileride bize yine av olarak döneceğine inanmaktayım. Bütün avcılara da tavsiye ediyorum. Her avcının avlaklarda senede bir ağaç yetiştirmesi çok mu zordur?


        Avımızı ve onun yaşam alanını koruyup geliştirelim ki avımız RASTGELE...

Bu yazı 2265 kez okundu...