Sesimi Duyuyor musunuz?
45 sene çalışarak gelinen nokta bu...
Kazancılar Çarşısı / Adana
Yurt dışından bir konuğum var. Sn. Mehmet Ekizoğlu. Avcılara bir duyuru göndermiş.
Onu dinler misiniz?
Değerli avcılar,
Sayın Mehmet Emin Bora tarafindan aşağıdaki web sayfasındaki yazısında ifade edildiği gibi, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafindan av ve yabanhayatı idaresine üç beş kuruş harcanmış ve bütçeden bu konuda kendilerine verilen para "harcanamayarak" yaban hayatı öksüz bırakılmıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hiç bir mazereti yoktur.
Proje yoktur, yabanhayvanları envanteri çıkarılmamıştır.
Kulüplere destek verilmemiştir.
Eğitim ve koruma çalışmaları, üretme çalışmaları, v.s tüm bunlara bilerek ve isteyerek doğru dürüst para harcanmamıştır ve bundan sonra da harcama iradesi yoktur.
Öte yandan kendilerine bütçeden verilen parayı harcayamayan yetkililer, avcılardan daha fazla para istemektedirler. Yatırım ve projesi olmayan Bakanlığın bu paraları avcılardan neden istediği anlaşılamamaktadır.
Durum fevkalade vahimdir.
Bekle ki araç gelsin...
Koruma kontrol çalışmalarına katılan muhafaza memurlarının ne ulaşım, ne de iaşe sorunları çözülebiliyor.
Şimdi, bu çalışmalar -göstermelik- bir kaç büyük şehrin dışında yapılamadığı için bu sorun (!) da ortadan kalkmış oldu.
Devletin ilgili bakanlığı;
Ya bilgi eksikliğinden,
Ya ilgi eksikliğinden,
Ya yurdumuz doğası üzerinden "tasarruf etme" zihniyetiyle,
Ya da en kötüsü olması gerekeni anlamamakla;
HİÇ BİR SEY YAPMAMAKTADIR.
Değişen hiç bir şey yok.
Bir şeylerin değişmesi için "Bakış açısını değiştirmeniz lazım"
Buna karşın hala MAK denen "hilkat garibesini" işine geldiği için tutmakta ve bir türlü modern yabanhayatı idaresine geçmemektedir.
MAK'ta da Bakanlık yetkilileri rüyaya yatıp Türkiye yabanhayatı ile ilgili "tahminler"e dayalı kararlar vermektedirler.
Nasıl olsa avcılara da, doğaseverlere de birer parmak bal yetip artmaktadır.
Zira ne avcılar, ne de diğer doğaseverler ülkemizin yabanhayatının geleceği konusunda endişe duymamakta ve ilgi göstermemektedirler.
Avcılar için "bugün" avlanmaları yeterlidir.
Diğer doğasever oldugunu iddia edenler için de "arada bir avın yasaklanması" yeterli olmaktadır.
Dolayısıyla ne yabanhayatına para harcanması isteği, ne talep, ne envanter ihtiyacı hissedilmemektedir.
Bu ülke insanları, hala ülkede ne kadar, hangi yabanhayvanı var bilmemektedir.
Bilmek de istememektedirler!..
Sulak alanların korunması, avcı eğitiminin kaderi kimsenin derdi degildir.
Köyün delileri dışında...
Hayırlı olsun!..
Bakanlık ile birbirimize yakışıyoruz.
Hepimiz aynıyız, niye kızıyoruz ki Bakanlığa?
Arada bir yasakladı diye "papaz" oluruz, ondan sonra açılınca da düzeliveririz.
Gelecek için ne gam?
Rastgele!..
Hala rastgelebiliyorken!..
Mehmet Ekizoglu
20/12/2005
Ne düşünüyorsunuz?
-!..
Ne diyorsunuz?
-!..
Sn. Mehmet Ekizoğlu'nun yapmış olduğu tespitin neresi yanlış?
-!..
Yabanhayatının idaresinde yaşanan yanlışlıklar, bu ülkedeki yaşanan yanlışlıkların ne başı, ne de sonudur.
Ama bazı şeylerin mutlak sonudur.
Umutsuzluk içinde kıvranan insanların sonudur...
Bu ülkede, benzeri kareleri görmek için büyük bir çabaya gerek yoktur.
İnsanlar çaresiz ve bezgindir... Yeter ki siz görmek isteyin!..
Umutsuzluk içine düşmek için, ne genç ne de yaşlı olmaya gerek yoktur...
Bu ülkede "Umutsuzluk" boldur...
Dilediğiniz kadar yüklenebilirsiniz!..
Yoruma gerek var mı?
Bakmak değil...
Görmek lazım.
75 Yaşında ekmek parası peşinde koşmak, belkide onurlu bir yaşamı aramanın son nefesleridir...
Sn.Mehmet Öztoprak
Silah tamircisi
Sn. Mehmet Öztoprak ile 10 gün evvel Adana'da konuştum. 45 senedir bu mesleği yürütmeye çalıştığını söylüyor.
"Adana'da toplam 6-7 silah tamir ustası kaldı. Ailemden hiç kimse bu işi yürütmeye hevesli değil. Aylardır iş yok. Ama biz yine iyiyiz. Onlarca milyar lirayı bu işe yatıranlar ne yapsın" diyor.
İşte insanımız bu...
Başkasının sıkıntısını görüyor. Kendi sıkıntısı ona hafif geliyor.
Tevekkül içinde, eli kolu bağlanmış...
Hak aramak için kolunuzun uzun (!) olması lazım...
Sessiz, sakin ve onurlu...
-!..
Bu acı gerçekler yaşanırken, yabanhayatının yönetiminden sorumlu idare ne yapıyor?
Kendi yaptığı yatırım programını uygulayamıyor!..
Eline verilen parayı geri gönderiyor.
İş imkanı yaratamıyor!..
Umutları yıkıyor...
Yasaklarda çözüm arıyor...
Ne anlıyorsunuz?
-!..
Ben de anlamış değilim.
"Başarısızlıklarımız için kırk milyon neden vardır da, bir tek özür yoktur."
Rudyard Kipling.