Yollarımızdaki her felâketi TRAFİK CANAVARI’na yükleyince geri kalan hepimiz (yani bizler) sanki sorumluluktan kurtulmuştuk. Trafik canavarı ne sayıca ne de cüssece ufalmadı fakat bölünmüş yollar trafik ölümlerini bir nebze de olsa azalttı.

Çeşitli sebeplerden “havaya” ateş eden kişilere MAGANDA demek ise Bizleri, güvenlikçileri ve kanun yapıcıları herhalde suç payından arındırıyor. O  MAGANDAlar ise bu şekil tesit gösterilerinde ısrar ediyorlar.

23 Nisan 2008 tarihli “Lâ Havle®-2/a” başlıklı yazımda “ATEŞLİ SİLAH GÜVENLİĞİNİN ON ŞARTI” diye bir liste yazmıştım.

Sonra; “Çok isterseniz; hani 10 kural öğrenmek fazla ve/veya zor geliyorsa, ilk 5 kuralla da idare etmeniz kabildir” demiştim. Çok zorlananlar için ise: “Hatta çok ısrar ederseniz; ilk 2 de olur“ diye eklemiştim.

Fakat pazarlık tek taraflı olmaz. Tek taraflı olursa pazarlık olmaz. Gelin ben tek bir kurala ineyim; “TETİĞİ ÇEKMEDEN HEDEFİNDEN EMİN OL”
fakat  bari siz de bu kurala uyun artık.

Geçen gün Çekleri yendik.

Harika.

5 kişi tesit atışları sonucu yaralandı.

KORKUNÇ.

Başından ağır yaralanan birisi 10 yaşında bir kız çocuğu.

DAHA DA KORKUNÇ.

Yazık, günah değil mi? Bu kişileri yaralayanlara MAGANDA demek bizleri bu vakalarda tamamen suçsuz mu kılıyor? Üstelik bu sorumsuzların çok büyük çoğunluğu ruhsatsız, kaçak veya kuru-sıkıdan çevrilme silâhlar kullandıkları için ruhsatlı, kanuna uygun silâhı olanlar da eninde sonunda bunlar yüzünden kendi silâhlarından olacaklar.

Ayrıca legal silâhlarını verenler silâhsız kalırken bunların silâhları ellerinde kalacak, tehlike ve tehdit olmaya devam etmek için.

Ey Güzel Türkiyemin güzel insanları; maçlardan sonra, düğünler sırasında, asker uğurlanırken ve benzer durumlarda ŞAYET KENDİNİZİN VEYA SEVDİKLERİNİZİN CANINA, SAĞLIĞINA DEĞER VERİYORSANIZ duvar, çelik kasa veya benzer sağlam nesneler arkasında boy siperine yatınız. Madem sizin canınız, sağlığınız onları ilgilendirmiyor bari siz önlem alın.

Ben yukarıdaki satırlarıları dün yazmıştım. Bu akşam 19:00 haberlerinde bir tv kanalında haber spikeri tavsiyelerde bulunuyordu:

“Şayet Hırvat maçını kazanırsak ve evinizde oturuyorsanız, tezahürat yapanları duyduğunuzda pencerelerden bakmayın, camları açıp dışarılara sarkmayın, kabilse evin koridor, banyo, tuvalet gibi dışarıya penceresi olmayan kısımlarına gidin. Hatta kabilse hedef küçültün.”

Bu silâhların kabahati olamaz.

Her gün trafikte meydana gelen bir çok ölümlü, yaralamalı kaza motorlu taşıt araçlarının kabahati mi? Yoksa kabahat trafik canavarında mı?

Mesuliyetsiz sürücülerin hiç mi kabahati yok?

Pekalâ, ya bu tip olayları basit kaza olarak gören yasaların payı var mı bu durumlarda?

Trafik kazalarını önlemek için taşıt araçlarının toplanmasını öneren parlak fikirliler var mı acaba?

Nasreddin Hoca’nın sorduğu gibi;
“Hırsızın hiç mi kabahati yok?”