Güheri'den Nağmeler


     

İsmet Güher

ÖZGEÇMİŞİM

       1942 yılında Kadirli’nin Aydınlar Köyü’nde doğdum. Ailemin 2 anadan olma 14 çocuğundan 5.incisiyim. Bize “Güherler” derler. 11.yy İran’ın Horasan bölgesinden Anadolu’ya gelip Çukurova Toroslarına yerleşen Farsak Türkleri’ne mensubuz. 1949 yılında anamı kaybettim. 1952 yılında Azaplı Köyü İlkokulu’nu, 1959 yılında Kadirli Ortaokulu’nu, 1962 yılında ise Adana Erkek Lisesi’ni bitirdim. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdim.1967 Haziranında, buradan mezun oldum. Ortaokulu kendi imkanlarımla; liseyi Kadirli Eşrafından  manevi babam Remzi Özdemir Bey’in  maddi ve manevi yardımlarıyla okudum. Üniversite tahsilimi ise: Bir taraftan kredi, diğer taraftan Tufanbeyli’den tarih öğretmeni Mustafa Yılmaz Hocadan koleji adına burs alarak tamamladım. Üniversite mezuniyetimi müteakip Fakültemizin  3 kürsüsünden de gelen asistanlık tekliflerini geri çevirip  Isparta’da Şifa Eczanesini devraldım ve aynı yılın sene sonunda  askere gittim.  Mart 1968 sonunda  91. dönem İzmir Yedek Subay Sıhhiye Okulu’ndan Asteğmen olarak mezun olup  300 Yataklı Ağrı Asker Hastahanesi’nde, 1969 yılı sonuna kadar yedek subay olarak görev yaptım. Terhisimden hemen sonra, 25. Ocak 1970’de,fakülteden sınıf arkadaşım  olan Elazığlı  Eczacı Güngör Celayir ile evlendim. Niyetimiz Elazığ’a  yerleşmekti ama olmayınca  Adana'ya taşınıp 26  Aralık 1970 de  Abidinpaşa Caddesi’nde  “Güher Eczanesi” adı altında eczanemi açtım. 1975 yılında kursa devam edip optisyen oldum. C.S. Tonyukuk ve Alper Tunga adlarında biri mühendis ve diğeri doktor olan iki oğlum var. 2002 Yılının Ekim Ayında eczanemi kapatıp kendimi emekli ettim. Kara avcısıyım ve aynı zamanda şiir okuma ve yazma meraklısıyım. Şiirlerimde “GÜHERİ” mahlasını kullanıyorum. Halen Adana’da oturmaktayım. 28.7.2014 .

 

İsmet Güher Bey ile uzunca zamandır süren bir dostluğumuz var. Yılbaşından iki gün önce kendisini aradım ve "Benim içimde fırtınalar kopuyor ya sizin!.. Şair İsmet Güher'in ruh hali nicedir" diye sordum. "Anladım sizi" dedi... Güldü, bir süre dertleştik... Bana yazdığı manileri göndereceğini söyledi. Kısa muhabbetimiz iyi niyet içeren temennilerle sonlandı.

Aradan 2 gün geçti, Manileri elektronik posta yolu ile aldım. 200 den fazla. Önce okudum daha sonra da sizlere bölüm bölüm sunmak için hazırlık yapmaya başladım.

Bazı dostlarınız vardır, uzakta olsalar bile size sizden yakındır. Aynı havayı solur aynı duyguları paylaşır böylece aranızdaki gönül bağı bir yaşam boyu sürer, ta ki son nefese kadar. Beklentisiz, sıcak, samimi  dolayısıyla onurlu bir birlikteliktir bu...

Hiçbir zaman aklımda çıkmayan Rahmetli Ali Kozanoğlu, Rahmetli Vedat Gür ile birlikteliğimiz bu ölçüler içindeydi. onları çok özlüyorum... 

Şİmdi yeri geldi, bilmeyenler için yazmak isterim. Sn.İsmet Güher avcıdır. Hem de hası... Genç jenerasyon  hasın ölçüsünü bilemeyebilir... Örneğin "çok vuran" zannedebilir... Vakit olsa da anlatabilsem! Olur inşaallah...

Yaklaşık olarak 25 sene kadar önceydi... Her Merkez Av Komisyonu'nda bir araya gelir ilke bazında aynı söylemleri farklı uslüpta seslendirirdik.

Güheri, idareye karşı sitem edecek ise, son sözlerini bir şiirle tamamlardı. Onlar (!) boş boş dinlerler, her zaman olduğu gibi bildiklerini yaparlardı. Bu makus talih hala sürer gider!

İçinizden "ne zamana kadar" diye soranlara da cevap vermek isterim.

Orman Fakülteleri'nde var olan anlayış değişir ve bu değişim Orman Bakanlığı'nda iltifata (!) tabi olursa... Değişim de o zaman olur.

Üniversiteler devletleştirilmeye çalışılıyor. Doğruyu bulma yolunda uzak bir gelecekten bahsediyorum. Acı olan gerçek budur.   

Sizi Güheri ile başbaşa bırakayım...      

GÜHERİ’DEN MANİLER

1.Bölüm 

-1-

Dağların  nesi güzel

Ondan ötesi güzel.

Kanaryadan, bülbülden

Yarimin sesi güzel.

-2-

Bu bayram nasıl bayram

Yar ile fasıl bayram.

O yar gitti gelmedi

Gelirse asıl bayram

-3-

Bülbül konmuş asmaya,

Yosmaya bak yosmaya.

Ne güzel de ötüyor

Niyeti yok susmaya.

-4-

Asmanın dalı üzüm,

Yandı, kavruldu özüm.

Ne zaman geleceksin

Yollarda kaldı gözüm.

-5-

Bülbül öter baharda,

Sararan asmalarda.

Herkes gitti sılaya

Ben kaldım buralarda.

-6-

Karşıki dağlar benin

Bahçeler bağlar benim.

Yarim gitti gelmedi

İçim kan ağlar benim.

-7-

Şu dağlar hele dağlar,

Vermiş el ele dağlar.

Yarinden ayrılanlar

Gözlerinden kan ağlar.

-8-

Devler yasasız olmaz,

Derviş asasız olmaz.

Eşinden ayrılanlar

Gamsız tasasız olmaz.

-9-

Pazarı zam bitirir

İnsanı gam bitirir.

Yiğidi aşk yaralar

Ayrılık tam bitirir.

-10-

Bir ömür verdim sana,

Bir ömür yan, yana.

Ömrümü çaldın benden

Ömür borçlusun bana

11-

Ağaç gölgesiz olmaz,

Kahve telvesiz olmaz.

Neyleyim kaşı, gözü

Güzel cilvesiz olmaz

- 12 -

Kalmadı çoğum, azım

Bu benim alınyazım.

Tanrı değilim ama

Tanrı kadar yalnızım.

-13-

İster kendi çabandan,

İster kalsın babandan.

Yemediğin malını

Yiyen gelir yabandan

-14-

Gözyaşım aka, aka

Yalvarıp durdum Hak’a.

Gözümde fer kalmadı

Yollara baka, baka.

-15-

Tarlanın taşlısını,

İnsanın yaşlısını,

Allah bile sevmezmiş

Kulun dik başlısını.

-16-

İtimat eyle karar,

Dostun görmesin zarar

“El, elin eşeğini

Islık çalarak arar.”

-17-

Atmacanın yorgunu

Tibiliye tav olur.

Avcı avsız kalınca

Sakarmeke av olur

-18-

Denizler tuzsuz olmaz,

İnsan umutsuz olmaz.

Sevdiğini alanlar

Dünyada mutsuz olmaz.

-19-

Bildiğimin değeri

Diyebildiğim kadar.

Şu dünyada zenginim

Yiyebildiğim kadar.

-20-

Su taşar sele döner

Sel akar göle döner

Sevdiğini sarmazsan

Gün olur ele döner.

-21-

Gel gidelim yaylaya

Yaylayı yaylamaya.

Yarim gündüz güneşe

Gece benziyor aya.

-22-

Asmada üzüm var mı?

Ellerde gözüm var mı?

Her gün “Seni seviyom”

Demeye lüzum var mı?

-23-

Deseler de: Kul azmış

Yazgıyı Mevla yazmış.

“El için ağlayanın

Gözyaşı kurumazmış.”

-24-

Elmaları topladım

Birer, birer kokladım

“Yar geliyor” denince

Hopur, hopur hopladım

-25-

Kötü avrat yerinir

Kötü evlat erinir.

Komşusunun tavuğu

Komşuya kaz görünür.

26-

Göğe direk dikilmez,

Suya arpa ekilmez.

Seveceksen güzel sev

Çirkin kahrı çekilmez.

-27-

Çekirdeksiz nar olmaz,

Sermayesiz kar olmaz.

Bir insanın bildiği

İkinciye sır olmaz

-28-

Demir toprakta çürür.

Issız bağı ot bürür.

Aç tavuk rüyasında

Darı ambarı görür.

Devam edecek...

 

Bırak beni  haykırayım, susarsam sen matem et 

Unutmaki şairleri haykıramayan bir millet

Sevenleri toprak olmuş,  öksüz çocuk gibidir

                                                       M.Emin Yurdakul.

Mehmet Emin BORA 

10.01.2016 / Ankara

Bu yazı 4644 kez okundu...