Haftasonu için Wisconsin eyaletinin şehirlerden uzak bir bölgesindeki Wedel Çiftliği'ne gittik.

Wedel Çiftliği, daha önceden tanıdığımız Thomas ve Eva Wedel'a ait...

Wedel'ler 400 "acrelik" çiftliklerinde herhangi bir şey yetiştirmiyorlar. Çiftlik federal CRP (Conservation Reserve Program - Koruma Alanı Programı) çerçevesinde yapılan bir kontrat ile federal yetkililerce takip ediliyor ve tamamıyla yabanhayatına uygun bir habitat haline getirilmesi için federal fonlardan çiftlik sahiplerine para ödeniyor. Bu program dahilinde olan bölgelerde ekim yapılmıyor, sadece o yöreye özgü yabani otlar, çalılar veya ağaçlar ekilip dikilebiliyor.

Her sene otların sağlıklı olması için bir yangın çıkarılarak bölge yakılıyor.

Ayakta kalamayacak olan ağaçlar da ölmüş oluyor. Sonradan getirilen veya başka yerden gelen otlar, çalılar ve ağaçlar da temizleniyor. Beni en çok şaşırtan tarhana otlarını temizlemekteki kararlılıkları oldu. Gezerken bir tane bile gördüklerinde hemen durup tarhana otunu söküyorlardı. Sebebi ise tarhana otunun yöreye ait olmaması ve zamanla diğer ot türlerini baskı altına alması...

Böylelikle 10 yıllık bir süre içerisinde tamamen doğal bir habitat elde edilmiş oluyor.

Çalışmalarda hem çiftlik sahipleri hem de USFWS (Amerikan Balıkçılık ve Yabanhayatı İdaresi) para ve işgücü harcıyor. Sonuç mu? Biz oradayken sonucu aşağı yukarı görmüş olduk. Bölge tamamen börtü böcek kaynıyordu. Küçük bir gezide hem turna, hem de geyik gördük.

Uzun boylu ve nazik adımlarla gezinen turnalar bize olan güvenli mesafelerini korumaya özen gösterdiler. Araziye yukarıdan bakan bir otlukta ise onlarca "geyik yatağı" vardı. Geyik yatağı geyiklerin yatma saatlerinde uzandıkları yerler. Otların tam bir yatak şeklinde yatmış olmasından anlaşılabiliyor kolayca. Bize bir kaç dakika meraklı gözlerle bakan dişi geyik, benim fotoğraf çekme hevesimi görünce hemen kayboldu.

 Çiftlik sahibi Sn. Wedel iyi bir silah koleksiyonuna sahip ve aynı zamanda iyi bir atıcı ve doğa aşığı.

Bana çevreyi büyük bir merakla anlatarak gezdirdikten sonra tüfeklerin başına geçtik. Antika diyebileceğimiz dört tüfek ve yine çok iyi durumdaki bir toplu tabanca ile hedef atışlarımızı yaptık. Özellikle "Batı'yı kazandıran tüfek" olarak ün yapan Winchester Lever Action tüfeği ile atış yapmak fevkalade heyecan verici idi.

ABD habitatın önemini kavramış durumda.. Bu nedenle habitat restorasyonuna milyonlarca dolar yatırmaktan çekinmiyor. Bu şekilde önce "prairie chicken" denilen kır tavuğu kurtarılmıştı.

Şimdi de bu nadide hayvanların yaşam alanları artırılarak eski haline dönmesi sağlanıyor. Bir zamanlar çok sayıda olan yaban hindileri geçen yüzyılda soyu tükenmeye yüz tutmuştu.

Yine öncelikle habitat çalışması ve sonrasında yeniden bu alanlara yerleştirilmesiyle yaban hindisi Amerika'daki serüvenine kaldığı yerden devam etme imkanı bulmuş oldu.

Wedel Çiftliği'nde yaban hindisinin varlığını duymuştuk ama, bulduğumuz kuyruk tüyleri bunu kanıtlamış oldu.

Doğanın korunması terimi ülkemizde de çok popüler.

Ancak nedense hiç kimsenin aklına bu korumanın ancak bilim ile yapılabileceği gelmiyor.

Doğanın korunması ve yabanhayatının devam ettirilmesi hakkında herkesin bilgiçlik taslamadan bilim adamlarına müracaat etmesi ve bu işin doğru düzgün nasıl yapılacağını öğrenmesi şarttır. Aksi takdirde elde edeceğimiz, turizme açılan ormanlar, inşaat yapılan meralar, bilinçsizce ağaçlandırılan bozkırlar ve ölüme terk edilen ve "doğaya salındığı" zannedilen yabanhayvanları olacaktır.

Rastgele.

Mehmet Ekizoğlu
21 Şubat 2006 / U.S.A

Not:

1 acre = 4046.86 metre/kare

Sn. Mehmet Ekizoğlu'nun yazısı burada bitiyor. Şimdi hafızamızı yoklayalım!...

Bu yazı size birşeyler hatırlatıyor mu?

-!..

Hatırlatmıyorsa, Sn. Mehmet Adakan'nın www.arpacik.net / Güncel / Mehmet Adakan adresindeki yazıyı okuyun.

Aklın yolu tektir.

Yeni dünyada yabanhayatının gelişmesi için neler yapılıyor?

Bizde neler yapılamıyor!..

-!..

Dilekçeye cevap verilmiyor (!)

Yanlışlarla dolu yönetmelik yayınlanıyor. (Trofe!..)

Yönetmeliğin, var olan yasalarla aykırılık teşkil ettiğini hatırlatıyorum.

Hem de, yönetmelik yayınlanmadan önce yazılı olarak...

Uslubumuzu beğenmiyorlar (!)

İnattan, (!) yanlış hali ile yayınlıyorlar.

Ama yürürlüğe koyamıyorlar (!)

Yürürlülük tarihini, 1.5 yıl ileri alıyorlar.

Şarka ait, zeka örneği sergiliyorlar.

"Benden atlasın, nerede patlarsa patlasın" diyorlar.

Olası idari değişikliği, (!) şimdiden hesaplayarak, gelene hazır problem (!) bırakıyorlar...

Yönetmelik doğru ise, buna inanıyorsan, yürürlüğe koysaydın!..

Yapılan ertelemenin gerekçesi ne?

-!..

Yabanhayatının düzene girmesi sadece ve sadece, idarenin bakış açısının değişmesi ile sağlanabilir.

Örneğin, avcılığı seven bir Başbakan!..

Veya

Çevre ve Orman Bakanı!..

-!..

Bu anlayış, Sn. Mehmet Adakan'nın geçmişte önerdiklerini anlayabilir miydi?

Bu anlayış, Sn. Mehmet Ekizoğlu'nun önerilerini şimdi anlayabilir mi?

-!..

Aklın ve bilginin üç büyük düşmanı vardır.

Kötülük,

  Bilgisizlik,

ve

Tembellik.

                                         Haeckel